This study explores the effectiveness of case method which is a teaching method in teacher education to develop consciousness about child marriage. This research was designed as a mixed method research including both qualitative and quantitative data. Forty-four students participated in the study to analyse a real life case which aimed to develop critical consciousness about child marriage. The case, Ayşe’s story, which involved controversies between tradition, child abuse and legal sanction. Data were collected through a questionnaire, students’ written answers and an opinion form. Quantitative data were analysed using SPSS and qualitative data were analysed using descriptive analysis. Findings showed that students acquired knowledge on children’s rights and legal duties and responsibilities of teachers. They stated that they understood child marriage is related with the violation of children’s rights. Case method as a teaching method was effective to develop understanding but not critical positioning about children’s rights and critical positioning against child abuse. It is recommended the case method be integrated into overall curriculum and used insistently.

Gelişen ve değişen dünyamızda teknoloji hızla gelişmekte ve birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu değişimin içinde eğitim programları da değişmekte ve teknolojiyi entegre etmektedirler. Değişen programlarda eğitim teknolojilerine yer verilmektedir. Buradan hareketle araştırmanın amacı, ortaokul 6. sınıf fen konularında Arduino destekli robotik kodlama uygulamalarının öğrencilerin fen bilimleri dersini öğrenmeye yönelik motivasyonları ve fen bilimleri dersini öğrenmeye yönelik tutumları düzeylerine etkisini belirlemektir. Çalışma nicel araştırma yöntemlerinden tek grup ön-son test zayıf deneysel desen türüne göre planlanmıştır. Araştırma 2020-2021 eğitim-öğretim yılı ikinci döneminde Muğla ili Menteşe ilçesindeki bir ortaokulda 6. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada elde edilen nicel veriler değerlendirildiğinde, fen konularında uygulanan robotik kodlama etkinlikleri ile öğrencilerin fen dersine yönelik motivasyon ve fen bilimleri dersine yönelik tutum düzeylerinin arttığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda ortaokul 6. sınıf fen konularının öğretiminde Arduino destekli robotik kodlama uygulamalarının gerçekleştirilmesi önerilmektedir.

Hızla değişen ve gelişen teknoloji ve teknolojinin ürünleri, teknolojinin getirdikleri, güncellenen bilgi, bilgiye ulaşma yolları ve elde edilen bilginin doğrulanması gibi ifadeler özellikle küreselleşen dünyada oldukça önem kazanmıştır. Bu durum eğitimde, öğretim programlarının güncellenmesi şeklinde yer almıştır. Bu araştırmada, 2017-2018 yılında uygulamaya konan Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi öğretim programının öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemi olarak ele alınan araştırmada durum çalışması deseni tercih edilmiştir. Maksimum çeşitlilik örnekleme tekniği ile belirlenen ve ortaokullarda görev yapan sekiz öğretmen çalışma grubuna alınmıştır. Verilerin toplanmasında, araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Derinlemesine görüşme sonucunda elde edilen verilerin analizinde, içerik analizi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda Bilişim Teknolojileri öğretmenleri genel olarak programın kazanım, içerik, öğrenme öğretme durumları ve ölçme ve değerlendirme boyutlarını uygun bulduğunu ancak programın uygulanabilirliği açısından eksik kaldığını söylemişlerdir. Diğer taraftan dersin küçük yaşlardan itibaren programlarda yer almasını dile getiren öğretmenler fiziksel altyapı eksikliklerinden yakınmaktadır.

Kısmi türev, analiz dersi öğretiminde önemli yere sahip olan konular arasında yer almaktadır. Fakat içeriğinde soyut kavramlar bulundurmasından ve doğasında var olan karmaşıklıktan dolayı öğrencilerin zorluk çekmektedir. Öğrencilerin yaşadığı bu zorluklar, kavram yanılgılarının oluşumuna neden olabilmektedir. Bu kavrama ilişkin oluşabilecek yanlış kavrayışlar, anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Öğrenimde karşılaşılabilecek olumsuzlukların önlenmesi adına bu konudaki öğrenci kavrayışlarının belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Buradan hareketle araştırmada, ilköğretim matematik öğretmenliği lisans öğrencilerinin kısmi türev konusundaki kavram yanılgılarının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Yapılan araştırma ilköğretim matematik öğretmenliği bölümünde öğrenim görmekte olan 81 lisans öğrencisi ile yürütülmüş ve araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının %46’sının kısmi türev tanımına ve uygulamalarına ilişkin çeşitli yanılgılara sahip olduğu belirlenmiştir.

Yabancı dil öğretiminin tarihine bakıldığında öğretim yöntemlerinin sürekli değişim halinde olduğu göze çarpmaktadır. Bir başka deyişle, yabancı dil öğretiminde nihai hedeflere ulaşmak için araştırmacılar yeni yöntemler ortaya koymuşlardır. Ancak, neden hala yabancı dil öğretiminde başarıya ulaşılamadığı yöntembilimciler tarafından sorgulanmaktadır. Bu çalışmada, yabancı dil öğretiminde yöntem kavramı irdelenmiş, başarıya ulaşmak için kullanılan yöntemler hakkında bilgi verilmiş, yöntemin gerekliliğini sorgulayan yöntem sonrası dönem eğitbilimi ele alınmış ve bu yeni eğitbilimin gerçekleştirilebilirliği tartışılmıştır.

Duygular, düşünceler ve davranışlar insan fonksiyonunu oluşturur. İnsanlar bazen kendileri bazen de çevresindekilerce duygulanımlarının, ürettiği düşüncelerinin ve davranışlarının farkında olamayabilir. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin amacı kişinin kendini tam olarak anlamasına yardım etmektir. Bireyin kendini tanımasını, sahip olduğu görünür ya da gizil güçlerini fark etmesini sağlamaya yönelik çalışmaları içeren hizmet alanıdır. Testler ve test dışı tekniklerle sağlanan bireyi tanıma çoğu zaman klasörlere takılmış tozlu raflara kaldırılmış dosyalar olmaktan öteye gidememektedir. Jacob L. Moreno tarafından yirminci yüz yılın başlarında geliştirilmiş psikodrama ve sosyometri katılımcılarına tehditkâr olmayan bir sağaltım ortamı sağlar. Psikodrama sağaltım sürecinde tiyatro tekniklerinden yararlanır. “Spontanlık”, “yaratıcılık” ve “eylem” dinamiklerini temel alır. Isınma, oyun ve değerlendirme aşamalarından oluşan psikodrama oturumunda ayna, eşleme ve rol oynama teknikleri vardır. Psikodrama eğitimi uzmanların gözetiminde uzun bir eğitimi gerektirir. Genelde psikodrama süreci on iki kişinin katılımıyla on iki oturumdan oluşabilir. İyileştirici özelliğinden dolayı psikodrama diğer bireyi tanıma tekniklerinden ayrılır ve daha değerli bir yaklaşımdır.