Volume 4 Issue 1 (February 2015)
Issue Information Issue Information

pp. i - vi

Abstract

Keywords:

Original Articles 5-6 Yaş Çocukları İçin İletişim Becerileri Ölçeği Geçerlik-Güvenirlik Çalışması

Alev Önder, Asude B. Dağal, Duygu Şallı

pp. 1 - 13

Abstract

Bu çalışmada okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş grubu çocukları için iletişim becerilerini değerlendirme ölçeği hazırlanmış ve bu ölçeğin geçerliliğinin ve güvenilirliğinin sınanması çalışmanın temel amacını oluşturmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu, İstanbul ilinde resmi okullara devam eden 5-6 yaş grubu 300 çocuk oluşturmuştur. Araştırmada, “5-6 yaş çocukları için iletişim becerileri ölçeği (OÇİBÖ)” geçerlilik ve güvenilirlik çalışması sonunda 46 maddelik bir ölçek olarak hazırlanmıştır. Araştırmada ölçeğin geçerlilik sınanması için uzman görüşüne dayalı görünüm geçerliliği ve faktör yapısına yönelik faktör analizi yapılmıştır. Ölçek 4 alt gruba ayrılmıştır. Yapılan analizler sonucunda ölçeğin tamamının Cronbach Alpha değeri .98 bulunmuştur. Test- tekrar test sınamasında zamana karşı değişmezlik güvenirliğinin yeterli olduğu ortaya çıkmıştır (r= 1,000 p<.000, t=-1.664. p> .05). Sonuç olarak “5-6 yaş grubu iletişim becerileri ölçeği” bu yaştaki çocukların iletişim becerilerinin değerlendirilmesinde geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak kabul edilebilir.

Keywords: 5-6 yaş okul öncesi çocukları, iletişim becerileri ölçeği, geçerlilik, güvenilirlik

Original Articles Üniversite Öğrencilerinde Çocukluk Dönemi İstismar Yaşantılarıve Psikolojik İyi Olma

Zekavet Kabasakal, Şirin Erdem

pp. 14 - 23

Abstract

Bu araştırmada çocukluk dönemi istismar yaşantıları ile psikolojik iyi olma arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu amaçla Dokuz Eylül Üniversite’sinde okuyan 212 lisans öğrencisinden veri toplanmıştır. Çocukluk çağında maruz kalınan istismar yaşantılarını (duygusal istismar ve duygusal ihmal, fiziksel istismar, cinsel istismar) değerlendirmek için “Çocukluk Örselenme Yaşantıları Ölçeği”, psikolojik iyi olma (özerklik, çevresel hakimiyet, bireysel gelişim, diğerleriyle olumlu ilişkiler, yaşam amaçları, öz-kabul) hakkında bilgi toplamak için “Psikolojik İyi Olma Ölçekleri” ve demografik değişkenler için “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Bu araştırmada psikolojik iyi olma ve çocukluk dönemi istismar yaşantıları arasında anlamlı ilişkiler olduğu saptanmıştır. Elde edilen bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.

Keywords: İstismar, istismar türleri, psikolojik iyi olma

Original Articles Bazı Demografik Değişkenler Açısından İlkokul Öğretmenlerinin Örgütsel Adalet Algıları

Nurhayat Çelebi, Turan Tolga Vuranok, H. Tezer Asan

pp. 24 - 35

Abstract

Bu araştırmanın amacı, ilkokullarda görev yapan öğretmenlerin örgütsel adalet algılarının analiz edilmesidir. Örgütsel adalet, bireylerin çalıştıkları örgütteki adalete ilişkin algı ve tepkilerini içermektedir. Nicel bir araştırma olan bu çalışma, betimsel ve tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmada Niehoff ve Moorman (1993) tarafından geliştirilen ve 20 maddeden oluşan örgütsel adalet ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul Üsküdar ilçesinde görev yapan 201 ilkokul öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada istatistiksel teknik olarak faktör analizi, bağımsız gruplar için t testi ve tek yönlü ANOVA ve Tamhane’s t2 testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, ilkokul öğretmenlerinin özellikle örgütsel adaletin “işlemsel adalet” boyutunda sorunlar yaşadığı görülmüştür. “ Etkileşimsel adalet” boyutunda ise kadın öğretmenlerin erkeklere oranla daha fazla ayrımcılığa uğradıkları algısına sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca kıdem artıkça öğretmenlerin örgütsel adalet algı düzeylerinin de arttığı araştırmanın bulguları arasındadır. Eğitim sisteminde öğretmenlerin örgütsel adalet anlayışlarını olumlu yönde etkilemek için adil ve tatmin edici ücretlendirmenin sağlanması, eğitimle ilgili kararlara öğretmenlerin aktif olarak katılımları ve öğretmenlere eleştiri yapma hakkını mümkün kılan düzenlemelerin yapılması, araştırmanın önerileri arasında yer almaktadır.

Keywords: Örgütsel adalet, dağıtımsal adalet, işlemsel adalet, etkileşimsel adalet

Original Articles İstatistik Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar

Timur Koparan, Mustafa Akıncı

pp. 36 - 45

Abstract

İstatistiğin günlük yaşamda faydalı ve kullanışlı olması, diğer disiplinlerde de kullanılan bir araç olması ve öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmede önemli olması hem öğretim programı geliştirenlerin hem de araştırmacıların odak noktası olmuştur. Bunun sonucunda da son yirmi yılda istatistik öğretimine yönelik araştırmaların sayısı gittikçe artmıştır. Bu araştırmaların etkisi ile ilköğretimden üniversiteye istatistik öğrenme alanı kazanımlarının içeriği ve yapısı değişmeye başlamıştır. Bu değişiklikler istatistiğin öğrenilmesi ve öğretilmesine yön verici nitelikte, yenilikçi pedagojik yaklaşımların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Matematik öğretim programlarının yenilenmesi sonucu ülkemizde de farklı sınıf düzeylerinde istatistik öğrenme alanı kazanımlarına önceki öğretim programlarından daha fazla yer verildiği görülmektedir. Bu ise istatistik öğretiminde kullanılan yöntemlerin gözden geçirilmesi ve çağın gereksinimleri doğrultusunda yenilikçi öğretim yaklaşımlarından haberdar olmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada, istatistik öğretme ve öğrenmeye yönelik, öneriler bağlamında araştırmaya dayalı stratejiler ve yenilikler sunulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla ilgili literatür gözden geçirilerek, istatistik öğretimine yönelik yeni ve etkili öğretim yaklaşımları ortaya konmuştur.

Keywords: İstatistik Öğretimi, İstatistik Eğitimi, Yeni Yaklaşımlar

Original Articles Kariyer Geliştirmede Yükseköğretimin Rolü ve İşveren Algıları: Bir Alan Araştırması

Menekşe Şahin, Fikret Tepençelik

pp. 46 - 55

Abstract

Küreselleşme süreciyle birlikte bilgi toplumlarında eğitimin önemi giderek artmış ve ekonomik kalkınmanın itici gücünü nitelikli insan kaynakları oluşturmaya başlamıştır. Üretim teknolojisi ve yönetim anlayışında yaşanan köklü değişikler, iş tanımlarında hantallık yaratan hacimsel büyüklüklerin daraltılması ve yeterliliklerin odak alanlarda uzmanlaşarak gelişmesi gerektiği sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu ise, nitelikli işgücünü daha bir ön plana çıkarmış ve tüm ülkeleri nitelikli işgücü yetiştirme konusunda yeni arayışlara yöneltmiştir. Bilgi toplumunun gerektirdiği yeterlilikleri kazandırmanın yolu olarak eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve kalitesinin artırılması kaçınılmaz bir strateji haline gelmiştir. Bu çalışmada üniversite mezunlarının kariyer planlamasına yardımcı olmak üzere, işe alımlarda yükseköğrenimin rolüne ilişkin işveren algıları Çorum ili kapsamında bir alan araştırması olarak ele alınmıştır.

Keywords: Kariyer geliştirme, yükseköğretim, bilgi toplumu

Original Articles Eğitimde Teknoloji Kullanım Yöntemlerinin Verimli Öğrenme Sürecindeki Etkileri

Hülya Soydaş Çakır

pp. 56 - 63

Abstract

Çeşitli tanımlamaları yapılan öğrenme kavramı, kısaca belirli bilgi veya beceri edinme süreci olarak özetlenebilmektedir. Öğrenme süreci, kişiden kişiye farklı deneyimler içerebileceği gibi öğretim yöntemleri de faklılıklar taşıyabilmektedir. Öğrenme veriminin artırılması için bugüne kadar pek çok bilimsel araştırma yapılmış ve farklı yaklaşımlar geliştirilmiştir. Öğrenme sürecinde, öğrenen kişinin en yüksek performansı yakalayabilmesi için gerekli olan unsurlar yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur. Etkili öğrenme yöntemlerinin bir çoğunda, etkileşimi yüksek yaklaşımların daha başarılı olduğu gözlemlenmiştir. Akılda kalıcılık, motivasyon, dikkatin yoğunlaşması vb. fonksiyonlar, etkileşimi yüksek teknolojik öğrenme araçları ile daha başarılı şekilde sağlanmaktadır. Öğrenme sürecinde teknoloji kullanımı her alanda yoğunluk kazanmaktadır. Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri, bu imkanları kolaylaştırmakta, bir çok öğrenim dalında buluşlar ve teknolojik ilerlemelerle öğrenimde yeni yaklaşımlar oluşturmaktadır. Bu çalışmada, eğitimde teknoloji kullanımının öğrenme sürecindeki olumlu katkısını destekleyen koşullar ele alınmaktadır. Teknolojinin öğrenme verimliliğinin artırılması amacıyla etkili biçimde nasıl kullanılması gerektiği açıklanmaktadır.

Keywords: Öğrenme, teknoloji, etkileşim, bilgi ve iletişim teknolojisi

Original Articles Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Disiplin Anlayışları ile İç-Dış Denetim Odakları Arasındaki İlişki

Ümit Şahbaz, Muhsin Yörük, Osman Özcan

pp. 64 - 81

Abstract

Öğretmenlerin disiplin anlayışları eğitimin kalitesini etkileyen etmenlerden biridir. Öğretmenlerin disiplin anlayışlarının farklılaşmasını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Öğretmenin kişilik özellikleri, öğretim tarzı, meslekteki deneyimi, kültürü ve sağlığı gibi faktörler de öğrencinin davranışlarını etkileyebilmektedir. Bu çalışmanın genel amacı, okul öncesi eğitim kurumlarında uygulama yapan öğretmen adaylarının sınıf yönetiminde kullandıkları disiplin anlayışları ile kendi denetim odakları arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırma, betimsel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeline uygun olarak düzenlenmiştir. Bu araştırma kontrol odağı ve disiplin anlayışı arasındaki ilişkiyi tanımlamayı amaçlamıştır. Araştırma verileri 2013– 2014 öğretim yılında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okulöncesi Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda birinci ve ikinci öğretimde 4. sınıflara devam eden 63 okulöncesi öğretmen adayına Kişisel Bilgi Formu, Öğretmen Disiplin Anlayış Ölçeği, Rotter’ın İç Dış Kontrol Odağı Ölçeği (RİDKOÖ) uygulanarak toplanmıştır. Öğretmen adaylarının kontrol odağı yönelimleri dışsal yönde özellik göstermektedir. Disiplin anlayışları ise demokratik olmayan otoriter disiplin anlayışı yönünde olma eğilimindedir. Okul öncesi öğretmen adaylarının disiplin anlayışları, sınıflarında bulunan çocuk sayılarına, eğitim verdikleri yaş grubu değişkenlerine göre anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Keywords: Okul öncesi eğitim, okul öncesi öğretmen adayı, iç-dış denetim odağı, disiplin anlayışı

Original Articles Psikolojik İyi Olma ve Yetişkin Bağlanma Boyutları

Şirin Erdem, Zekavet Kabasakal

pp. 82 - 90

Abstract

Bu betimsel çalışmada psikolojik iyi olma ve yetişkin bağlanma boyutları (kaygı, kaçınma) arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bağlanma boyutları hem arkadaşlık ilişkileri açısından hem de romantik ilişkiler açısından değerlendirilmiştir. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde okumakta olan toplam 239 öğrenciden veri toplanmıştır. Araştırma değişkenleri hakkında bilgi toplamak amacıyla Kişisel Bilgi Formu, Psikolojik İyi Olma Ölçekleri ve Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri-II kullanılmıştır. Bu araştırmada psikolojik iyi olma ile arkadaşlık ilişkileri ve romantik ilişkilerdeki bağlanma boyutları arasında anlamlı ilişkiler olduğu saptanmıştır. Elde edilen bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.

Keywords: Psikolojik iyi olma, bağlanma, kaygı, kaçınma

Original Articles Etkinlik Temelli Müzik Derslerinin Yedinci Sınıf Öğrencilerinin Tutumlarına Etkisi

Senem Acay Sözbir, Özgül Güzel Kemaloğlu

pp. 91 - 97

Abstract

Müzik dersi, Türkiye’de üniversiteye kadar her aşamadaki eğitim programlarında zorunlu ya da seçmeli ders olarak yer almaktadır. İlkokul ve ortaokul düzeyinde zorunlu statüde yer alan müzik derslerinin, çeşitli sebeplere bağlı olarak içerik ve yöntem kullanımı açısından kendisini tekrar eden bir yapıda olduğu ve bunun sonucu olarak da öğrenciler tarafından “sıkıcı” ve hatta “gereksiz” olarak nitelendirildiği bilinmektedir. Bu çalışmada, öğrencilerin derse ilişkin tutumlarını değiştirmesi beklentisiyle yedinci sınıf öğrencileriyle dersler, etkinlik temelli işlenmiştir. Öntest-sontest kontrol gruplu desen kullanılan araştırmada, Umuzdaş tarafından geliştirilen müzik dersi tutum ölçeği uygulanmıştır. Çalışma sonunda söyleme-çalma ağırlıklı derslerle kıyaslandığında, etkinlik temelli işlenen derslerin öğrencilerin müzik dersine ilişkin tutumlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yarattığı saptanmıştır.

Keywords: Müzik dersi, yedinci sınıf, etkinlik, tutum

Original Articles Görsel Medya Çağında Çocukların Video Oyun Bağımlılıkları

Kadir Alper, Necmi Aytan, Süleyman Ünlü

pp. 98 - 106

Abstract

Bu çalışmanın amacı, günümüzde insanlığı bir hastalık gibi saran ve bağımlı hale getiren video oyunlarının çocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Çalışmada ayrıca, video oyunlarının özellikle çocuklar üzerindeki olumlu-olumsuz yönleri ele alınırken medya kavramı ile eski ve yeni oyunlara da değinilmiştir. Tarama yöntemi ve doküman analizinin kullanıldığı bu çalışmada, medya, oyun, video ve bağımlılık gibi kavramların etkileri, bazı oyunlar üzerinden verilmeye çalışılmıştır. Video oyunlarına çocuklar ve yetişkinlerin müptela olmasını sağlayan yüksek skor, oyunun sonu ve hikâyesi, rol oynama gibi özellikleri üzerinde de durularak, bağımlılığa giden yollardan ailevi problemlere, eğitim ortamında yaşanan sorunlara, başarısız deneyimlerin yaşanması ve ruhsal bozukluklar gibi psikolojik sorunların da video oyunu bağımlılığındaki etkilerine çalışmada yer verilmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle her eve giren bilgisayar ve internetle, bundan etkilenen insanların durumları analiz edilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak, çocuk ve yetişkinlerin video oyun bağımlılıklarına giden süreçte nelerle karşılaştıkları gibi sorulara cevaplar aranmaya çalışılmış ve bunların sonucunda çağımızda video oyun bağımlılığının sebep ve sonuçları çalışmada ortaya konulmuştur.

Keywords: Medya, oyun, video oyunları, bağımlılık

Original Articles İnformal (Sınıf Dışı) Öğrenme Ortamı Pi Günü: Büyük Risk Yarışması Örneği

Aytaç Kurtuluş

pp. 107 - 116

Abstract

Ünlü matematik sabiti olan Pi sayısı çemberin çevresi ve alanının hesaplanması başta olmak üzere Matematik, Fizik, Geometri gibi bilimlerde büyük bir öneme sahiptir. Pi günü, Pi sayısının anlamı, önemi ve günlük hayattaki kullanımına yönelik bir farkındalık yaratmak ve öğrenme ortamı oluşturmak için dünyada her yıl 14 Mart’ta kutlanmaktadır. Bu araştırmanın amacı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde düzenlenen Pi günü örneğinden yola çıkarak, Pi günü programı için hazırlanan “Pi Büyük Risk” yarışmasının informal öğrenme boyutunu öğretmen ve öğrenci görüşlerine dayalı olarak incelemektir. Bu amaçla Pi günü kutlamalarına katılan dört farklı okulun öğretmen ve öğrencilerinin ”Pi Büyük Risk” yarışması hakkındaki görüşleri alınmış ve genel olarak formal eğitimi destekleyen bir informal öğrenme etkinliği olarak değerlendirilmiştir. Öğretmenler bu şekilde tasarlanan informal öğrenme ortamlarının öğrencilerinin dikkatini daha çok çektiğini ve yarışmanın rekabetçi yanı sayesinde ilgiyle yarışmayı takip ettiklerini, merak ve ilgi duygularını canlı tuttuğunu, başarı ve ilgilerini olumlu yönde etkilediğini ve yarışmanın sonunda dahi sorular hakkında aralarında tartışarak sosyal etkileşimde bulunduklarını belirtmişlerdir.

Keywords: İnformal öğrenme, pi günü, büyük risk yarışması

Original Articles Barış Manço Örneğinden Hareketle Müziğin Ahlak Eğitimindeki Önemi ve İşlevi

Göktürk Erdoğan

pp. 117 - 124

Abstract

Doğanın bir parçası olan insan kendi yaşam evrenini oluştururken hayatın/kültürün içerisinden farklı öğretilerle ve inançlarla kendini inşa eder. İnsan kendi varoluşunu anlamlı kılacak ahlaki değer yargılarını toplumun bir parçası olarak zaman içerisinde kazanır. Müzik de bu değer kalıplarını şekillendirmede, mutlak bir dinlence aracı olmanın ötesinde, etkin bir eğitim aracıdır. Müzik, bireylerin hem iç dünyalarına hem de yaşam algılarına hitap ederek, zihinlerde ve kalplerde doğrudan ya da dolaylı bazı ahlaki ya da gayrı ahlaki duygular oluşturur ve daha önemlisi, insan tabiatındaki yerleşik ahlaki duygu ve ilkelerin pekiştirilmesine hizmet eder. Yaşamını Türk milli kültürüne adayan biri olarak Barış Manço, gerek sanatçı kimliği gerekse müzikal icra ve ifade biçimi ile Türk toplumunda ve müziğinde önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bir dönemin adam olacak çocuklarını yetiştirmiş, yaptığı müzikler ve televizyon programları ile yediden yetmiş yediye herkese hitap etmiştir. Onun didaktik şarkılarındaki erdemli insan modeli, önemini hiçbir zaman yitirmeyecek şarkılarında ustaca işlenmiştir. Bu bildiride Barış Manço şarkılarının eğitsel ve öğretisel unsurları üzerinde durularak, sanatçının eserleri ile topluma iletmek ve öğretmek istediği evrensel ahlak anlayışı incelenecektir. Çalışmanın yöntemini yazılı ve görsel kaynaklardan elde edilen bulgular oluşturmaktadır. Bu kapsamda sanatçının toplamda 5 adet şarkısı incelenmiştir.

Keywords: Müzik Kültürü, Barış Manço, Didaktik Şarkılar

Original Articles Çocuk Gelişimi Kuramları ve Dil Öğretmenleri İçin Yansımaları

Zekeriya Hamamcı, Ezgi Hamamcı

pp. 125 - 134

Abstract

Çocuk gelişimi genellikle fiziksel, bilişsel ve sosyo-duyuşsal gelişimi içerir. Fiziksel gelişim bedendeki fiziksel değişiklikleri, bilişsel gelişim bireylerin bilgi edinmek için kullandıkları süreçleri, sosyo-duyuşşal gelişme ise bireylerin diğer kişilerle bağıntı kurmalarını ve hislerini ifade etme biçimlerini içerir. 20. Yy. süresince, pekçok çocuk gelişimi kuramı ortaya atılmıştır. Piaget’e göre, çocukların gelişimleri ve dünya görüşleri onların eylemlerine ve sözcüklerine bakılarak anlaşılabilir. Vygotsky’e göre, kültür ve toplum çocuğun bilişsel gelişimini sağlamada önemlidir. Bilgiyi işleme yaklaşımlarına göre, insan aklı içinden bilgi akan karmaşık bir dizgedir. Bu araştırma, çocukların bilişsel gelişimi ile ilgili üç etkili kuramı, Piaget’nin bilişsel gelişim kuramı, Vygotsky’nin dil ve bilişsel gelişim kuramı ve bilgiyi işleme kuramı açıklamayı, söz konusu kuramların dil öğretimine yansımalarını vurgulamayı, çocukların gelişimi ile ilgili diğer temel kuramlara değinmeyi, çocukların duyuşsal gelişimini kısaca özetlemeyi ve çocuk gelişimi ile ilgili bazı tartışma konularına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.

Keywords: Çocuk gelişimi, çocuk gelişimi kuramları, dil öğretimi, dil öğrenimi

Original Articles Yenilenen Kimya Dersi Öğretim Programının Öğretmen Görüşleri ile Destekli Analizi

Gökhan Demircioğlu, Ayşegül Aslan, Mustafa Yadigaroğlu

pp. 135 - 146

Abstract

Bu çalışmada, 2013 yılında uygulanmaya başlanan yeni kimya öğretim programı (9-12. sınıflar) öğretmen görüşleri ve doküman analizi ile değerlendirilmeye çalışılmıştır. Yorumlayıcı durum çalışması yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışmada veriler, Trabzon ili merkezinde ve ilçelerinde görev yapan 16 öğretmenle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerle ve doküman analizi ile toplanmıştır. Elde edilen bulgulara göre,yeni kimya dersi öğretim programının öğrencilere bilimsel süreç becerilerini kazandırmada yetersiz olduğu görüşü ön plana çıkmıştır. Çalışmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun öğretim programında en çok dikkat ettikleri hususların konulara ayrılan zaman ve anlaşılırlık olduğunu belirlenmiştir. Temel düzey olarak tanımlanan 9. sınıf programının yine temel düzey olarak tanımlanan 10. sınıfla karşılaştırıldığında kavramlar açısından daha yoğun olduğunu belirtmişlerdir.Öğretmenlerden beşi programın öğretmenden ne beklediğine yönelik kılavuz kitabı olması gerektiğini belirtmiştir. Son olarak, kimya eğitimi alanında ülkemizde yapılan bilimsel çalışmaların programa yeterince yansıtılmadığı ve programın teknoloji ile ilişkilendirilmediği görülmektedir.

Keywords: Kimya, Öğretim Programı, Kazanım

Original Articles Öğretmen Adaylarının Kaynaştırma Eğitimi, Kaynaştırma Öğretmeni ve Kaynaştırma Öğrencilerine İlişkin Metaforik Algıları

Gülşen Altıntaş, Öznur Baykan, Emine Kahraman, S. Uğur Altıntaş

pp. 147 - 157

Abstract

Bu çalışma 2013-2014 öğretim yılında 4. sınıf öğrencileri arasında toplam 110 sınıf öğretmeni adayının katılımıyla Kaynaştırma Eğitimi dersinde kaynaştırma eğitimine, kaynaştırma öğretmenine ve kaynaştırma öğrencisine ilişkin metaforik algıları incelenmiştir. Çalışmada öğretmen adaylarının kavramlara ilişkin bitki metaforları yapmaları istenmiştir. Öğretmen adayları kavramlara ilişkin 83 bitki metaforu geliştirmiştir. Metaforlar, 1) Çiçeksiz Damarsız Bitkiler 2) Çiçeksiz Damarlı Bitkiler 3) Çiçekli Açık Tohumlu Bitkiler 4) Çiçekli Tek Çenekli Bitkiler 5) Çiçekli Çift Çenekli Bitkiler 6) Çok Yönlü Bitki Metaforları olarak 6 kategoriye ayrılmıştır. Araştırmada içerik analizi tekniği kullanılmış ele alınan veriler sayısallaştırılarak nicel yöntemle analiz edilmiştir. Öğretmen adaylarının cinsiyeti, mezun olduğu lise ve öğrenim zamanına (I. Öğretim- II. Öğretim) göre veriler değerlendirilmiştir. Temalar arasında öğretmen adaylarını kaynaştırma eğitimine, kaynaştırma öğretmeni ve kaynaştırma öğrencisine ilişkin farklılıklar olduğu gözlenmiştir.

Keywords: Metafor, Kaynaştırma Eğitimi, Kaynaştırma Öğrencisi, Kaynaştırma Öğretmeni

Original Articles Türkiye’de Aile Eğitimi Konusunda Yapılan Tez Çalışmalarının İncelenmesi

Selvinaz Saçan

pp. 158 - 170

Abstract

Bu araştırmada Türkiye’de aile eğitimi konusunda yapılan tez çalışmalarının tematik dağılımları incelenmiştir. Tarama modelinin kullanıldığı araştırmaya 1990-2014 yılları arasında aile eğitimi ile ilgili yapılan 6 derleme, 20 tarama, 57 deneysel çalışma olmak üzere 83 tez çalışması dahil edilmiştir. Doküman analiz tekniği kullanılarak yapılan araştırma sonucunda, 57 Yüksek Lisans, 2 Tıpta Uzmanlık ve 24 Doktora tezine ulaşılmış, aile eğitimine yönelik çalışmaların 2006-2012 yılları arasında yoğunlaştığı görülmüştür. Yapılan çalışmalarda en fazla incelenen konunun engelli çocuğa sahip ailelere yönelik yapılan eğitimler olduğu bulunmuştur. Sonra sırasıyla 0-6 yaş grubu çocuğa sahip ailelere yönelik yapılan eğitimler, ilköğretim ve ortaöğretim döneminde çocuğu olan ailelere yönelik yapılan eğitimler ile hasta çocuk-bireye sahip ailelere yönelik yapılan eğitimlerin yer aldığı görülmektedir. Üstün yetenekli çocukların ailelerine yönelik son yıllarda iki çalışmanın yapıldığı, sokakta çalışan çocuklar ile çocuk istismarı konusunda aile eğitimine yönelik sadece birer çalışmanın yer aldığı belirlenmiştir. Dezavantajlı aileler başta olmak üzere aile eğitimi konusunda yeni araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Keywords: Aile, eğitim, aile eğitimi

Original Articles Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının “Çocuk” Kavramına ve “Öğretmen” Kavramına İlişkin Metaforlarının Öğretmenlik Uygulama Planlamalarına Yansıması

Hale Koçer,  Fatma Ünal, Seda Eskidemir Meral

pp. 171 - 185

Abstract

Bu araştırmanın amacı, okul öncesi öğretmen adaylarının “çocuk” ve “öğretmen” kavramına ilişkin metaforik algıları ile yaptıkları öğretmenlik uygulamalarına yönelik planlamalarda öğretmeni ya da çocuğu merkeze alma durumları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin birlikte kullanıldığı betimsel araştırma modeline dayanmaktadır. Araştırma grubunu, Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programına devam eden 79 dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplandığı ilk aşamada, araştırma grubundaki öğretmen adaylarından bir hafta içinde iki kez 45-60 dakikalık bir planlama yapmaları istenmiştir. İkinci aşamada “Çocuk … gibidir. Çünkü …” ve “Öğretmen … gibidir. Çünkü …” ifadelerini tamamlamaları istenmiştir. Verilerin analizi için, birinci aşamada elde edilen her öğretmen adayına ait öğretmenlik uygulama planlamaları çocuk merkezli ve öğretmen merkezli oluşlarına göre üç araştırmacı tarafından değerlendirilmiştir. İkinci aşama elde edilen “çocuk” ve “öğretmen” kavramı metaforlarının analizi için bu metaforlar listelenerek metaforlara yönelik açıklamalar doğrultusunda “çocuk” ve “öğretmen” kavramlarına ilişkin kategoriler oluşturulmuştur. Verilerin analizinde öğretmen adaylarının yaptıkları planlamaların öğretmen ya da çocuk merkezli olma durumu ile, “çocuk” ve “öğretmen” kavramına ilişkin yer aldıkları kategoriler arasındaki ilişkiyi incelemek için kay kare testi uygulanmıştır. Araştırma grubundaki öğretmen adaylarının % 68,3’ünün planlamalarının öğretmen merkezli, % 31,7’sinin çocuk merkezli olduğu görülmüştür. Öğretmen adaylarının hem çocuk kavramları ile hem de öğretmen kavramları ile öğretmenlik uygulama planlamalarının öğretmen ya da çocuk merkezli oluşu arasında anlamlı ilişki olduğu görülmüştür.

Keywords: Öğretmen adayı, çocuk metaforu, öğretmen metaforu, okul öncesi eğitim programı

Original Articles Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Yapısal ve İşlevsel Kalitelerinin İncelenmesi

Nesrin Işıkoğlu Erdoğan, Merve Canbeldek

pp. 186 - 196

Abstract

Nitelikli okul öncesi eğitimin çocukların gelişimi ve öğrenmesinde etkili olduğunu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu nedenle okul öncesi eğitiminden beklenilen yararlar “nitelikli” eğitim veren okullarla sağlanabilir. Kurumun nitelikli olmasında önemli olan etkenler arasında fiziksel donanım, eğitim programı, öğretmen – çocuk iletişimi, okul – aile işbirliği ve programın değerlendirilmesi yer alır. Bu faktörler alan yazında yapısal ve işlevsel kalite olarak tanımlanmıştır. Bu çalışma, okul öncesi eğitim kurumlarını yapısal ve işlevsel kalite açısından incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın örneklemini Denizli'de bulunan tüm resmi bağımsız anaokulları ve anasınıflarından, basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle seçilen 55 okul öncesi eğitim sınıfı oluşturmaktadır. Okul öncesi eğitimin yapısal kalitesini ölçmek için açık uçlu sorular ve işlevsel değişkenlerini değerlendirmede de Okul Öncesi Eğitim Ortamı Değerlendirme Ölçeği (ECERS) kullanılmıştır. Örneklemde bulunan sınıflardan, bir öğretim günü süren gözlemler yoluyla veriler toplanmıştır. Sınıfların yapısal ve işlevsel kalite puanları hesaplanmıştır. Okulların yapısal kalitelerinin iyi işlevsel kalitelerinin "az yeterli" olduğu bulunmuştur.

Keywords: Okul Öncesi Eğitimde Kalite, Yapısal Kalite, İşlevsel Kalite, ECERS

Original Articles Engelli Çocuğu Olan Ailelerin Gereksinimlerinin ve Stres Düzeylerinin İncelenmesi

Nazan Kaytez, Ender Durualp, Gül Kadan

pp. 197 - 214

Abstract

Araştırmada, engelli çocuğu olan anne babaların aile gereksinimlerinin ve stres düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Rehberlik Araştırma Merkezine kayıtlı olan ve özel rehabilitasyon merkezlerine devam eden toplam 270 engelli çocuğun aileleri oluşturmuştur. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş, gönüllü katılmayı kabul eden 200 anne baba araştırmaya dâhil edilmiştir. Verilerin toplanmasında “Genel Bilgi Formu”, “Aile Gereksinimlerini Belirleme Aracı” ve “Aile Stresini Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde Kolmogorov-Smirnov, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testlerinden yararlanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, annelerin, ilkokul mezunlarının ve çalışmayanların aile gereksinimlerinin fazla olduğu (p<0,05), ilkokul mezunlarının, dört-altı çocuğu olanların, çocuğuna doğumdan sonra üç yıl içinde engel tanısı konulanların stres düzeylerinin yüksek olduğu (p<0,05) saptanmıştır.

Keywords: Engelli çocuk, aile gereksinimi, aile stresi

Original Articles Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Atık ve Geri Dönüşüme Yönelik Tutumlarına Geri Dönüşümcü Öğretmen Projesinin Etkisi

Dilek Erduran Avcı, Huriye Deniş Çeliker

pp. 215 - 224

Abstract

Günümüzde insanların tüketim alışkanlıklarındaki değişimle birlikte atık miktarları önemli düzeyde artmıştır. Atık, geri dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma konularında fen bilimleri öğretmenlerine olumlu tutum, bilinç ve farkındalık kazandırmayı hedefleyen “İleriye Bak Geri Dönüştür: Geri dönüşümcü öğretmen” projesi TUBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları kapsamında desteklenmiştir. 17-23 Ağustos arasında gerçekleştirilen projeye farklı illerde görev yapan 20 fen bilimleri öğretmeni katılmıştır. Bu çalışmanın amacı, projenin fen bilimleri öğretmenlerinin atık ve geri dönüşüm çalışmalarına yönelik tutumlarına etkisini ortaya koymaktır. Veri toplama aracı olarak “Katı Atık Ve Geri Dönüşüme Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Veriler Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçları, ön test ve son test sonuçları arasında anlamlı bir fark olduğunu göstermektedir. Fark puanlarının sıra ortalaması ve toplamları dikkate alındığında, gözlenen bu farkın pozitif sıralar, yani son test puanı lehinde olduğu görülmektedir. Projede uygulanan etkinliklerin katılımcıların katı atık ve geri dönüşüme ilişkin tutumları üzerinde olumlu bir etkisi olduğu söylenebilir.

Keywords: Atık, geri dönüşüm, tutum, fen bilimleri öğretmeni

Original Articles İkinci Dönem Teog Sınavı Fen ve Teknoloji Sorularının Bazı Kriterlere Göre Değerlendirilmesi

Yusuf Kaşıkçı, Ahmet Bolat, Salih Değirmenci, Sevilay Karamustafaoğlu

pp. 225 - 232

Abstract

Bu çalışma, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında 8. sınıflara uygulanan 2. dönem TEOG sınavı Fen ve teknoloji sınav sorularının öğretim programındaki kazanımları karşılama düzeylerini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Doküman analizi yöntemi ile yapılan araştırmada, MEB Fen ve Teknoloji Öğretim Programı, MEB resmi WEB sitesi ve Fen ve Teknoloji ders kitabı kullanılarak verilere ulaşılmıştır. Verilerin analizi sonucunda sınav sorularının genel anlamda öğretim programındaki kazanımlarla örtüştüğü ve ağırlıklı olarak soruların ‘Maddenin Halleri ve Isı’ ünitesi ile ‘Canlılar ve Enerji’ ünitesine yönelik olduğu tespit edilmiştir. Fen ve Teknoloji Öğretim Programı’nda kazanımlar açısından TEOG’ da yer alan Fen ve Teknoloji Testi soru kazanımlarının üniteler, konular ve konulara ayrılan ders saatleri yönünden homojen bir dağılım göstermediği sonuna ulaşılmıştır. Bu çalışma sınavın içeriği ile ilgili yapılmış olup, sınavın uygulama şekli ile ilgili de çalışmalar yapılabileceği önerilmektedir.

Keywords: TEOG, Fen ve Teknoloji Öğretim Programı, Kazanım

Original Articles Temel Dil Becerilerinin Geliştirilmesinde Dil Bilgisi Öğrenme Alanının Yeri, İşlevi ve Öğretimi: Bütünlük İlkesi ve Tümevarım Yöntemi Ekseninde Tematik Bir Yaklaşım

Ali Göçer

pp. 233 - 242

Abstract

Bu araştırmanın amacı, temel dil becerilerinin geliştirilmesinde dil bilgisi öğrenme alanının yeri, işlevi ve öğretimi üzerinde durmaktır. Bu amaçla, dil eğitiminde önemli olan bütünlük ilkesi ve tümevarım yöntemine yönelik açıklamalarda bulunulmuştur. Bu çerçevede, Türkçe eğitimi etkinliklerinin planlanıp yürütülmesi sürecinde bütünlük ilkesi ve tümevarım yönteminin tercih edilmesinin öğrenci kazanımlarına ve dil eğitimindeki işlevlerine işaret edilmiştir. Ayrıca, dil eğitiminde göz önünde bulundurulması gereken ilkeler ve tematik bir anlayış ekseninde hareket edildiğinde hedeflenen kazanımlara ulaşmada daha fazla avantaj sağlayacağı vurgulanmıştır.

Keywords: Türkçe, dil becerilerinin gelişimi, dil bilgisi öğretimi, yaklaşım, ilke ve yöntem

Original Articles Açık Öğrenme Sistemlerinde Dijital Öykülemeden Faydalanmak

T. Volkan Yüzer, Hakan Kılınç

pp. 243 - 250

Abstract

Öyküler etkili birer öğretme aracı olarak kullanılabilirler. İyi hazırlanmış öyküler öğrenenler tarafından kolay bir şekilde hatırlanır. Bu sayede öğrenme daha kalıcı olur. Dijital öyküleme, teknolojinin yardımı ile ortaya çıkarılan ve sınıf içi olduğu kadar uzaktan eğitim uygulamalarında da kullanılabilen bir yöntemdir. Dijital öykülemede, kısa bir film yaratmak için belirli bir öykünün, yazı, grafik, seslendirme kaydı, video ve müzik gibi dijital içeriklerden bazıları ya da gerekirse hepsinden yararlanılır. Açıköğretim sistemlerinde de dijital öykülemelerden yararlanılabilir. Bu aşamada hazır öyküler öğrenene sunulabileceği gibi, öğrenmeyi pekiştirmek açısından öğrenenlere de çeşitli konular hakkında dijital öyküler hazırlattırabilir. Açık öğretim sistemi içerisinde hazırlanan dijital öykülerin “Hepimiz Öğreniyoruz” yaklaşımı ile benzer doğrultuda ilerlediklerini söylemek de mümkündür. Bu araştırmada açıköğretim sistemi içinde kullanılan dijital öyküleme yönteminin öğrenenlere yapacağı katkılar incelenmiş ve açıklanmıştır. Sonuç olarak, dijital öykülemelerin açıköğretim sistemi içinde kullanılmasının, öğrenenlerin motivasyonlarından işbirlikçi çalışma becerilerine kadar birçok alandaki becerilerini geliştirebildiği ve öğrenenlerin, daha kalıcı bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olabildiği ortaya çıkarılmıştır.

Keywords: Dijital öyküleme, uzaktan öğrenme, açıköğretim sistemi

Original Articles Türkiye’de Akademik Bale Eğitiminin Kurumsal Yapısında Meydana Gelen Değişimlerin Değerlendirilmesi

Seda Ayvazoğlu

pp. 251 - 260

Abstract

Türkiye’de akademik bale eğitimi, 6 Ocak 1948 tarihinde İstanbul Yeşilköy Bale Okulu’nda başlar (Bale okulu daha sonra 1950’de Ankara Devlet Konservatuvarı’na taşınır). O zamandan günümüze Devlet Konservatuvarları’nda, farklı süreçlerde eğitimin kurumsal yapısında değişiklikler meydana gelmiştir. 1950 yılında bale bölümümün Ankara Devlet Konservatuvarı’na geçişini 1982’de Devlet Konservatuarlarının YÖK kapsamına alınıp üniversitelere bağlanması süreci takip etmiştir. 2010 yılında ise Devlet Konservatuvarları Türkiye genelinde ortak bir yönetmelik ile Müzik ve Bale İlköğretim Okulu olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Tüm bu kurumsal değişimler değerlendirildiğinde günümüzde göze çarpan ilk unsur, mezuniyet yaşının değişmesi ve mesleki eğitimin daha uzun bir sürece yayılarak veriliyor olmasıdır. Ancak yoğun bir fiziksel aktiviteye dayalı bale mesleğinin eğitiminin uzun bir süreç olması, profesyonel dans hayatının kısalmasıdır. Yani bir bale dansçısı adayı mevcut kurumsal eğitim sürecine göre, profesyonel dans yaşamına geç başlayacak ve mesleki hayatı kısalacaktır.

Keywords: Bale, eğitim, sanat, dans

Original Articles Okulöncesi Öğretmenlerinin Oyun Yoluyla İnceleme Gezilerinde Bilimsel Süreç Becerilerini Kullanma Durumlarının İncelenmesi

Sara Kefi

pp. 261 - 275

Abstract

Bu araştırmanın amacı, okulöncesi eğitim öğretmenlerinin inceleme gezilerinde oyun yolu ile TBSB’ni kullanma durumlarının belirlenmesidir. Bu amaçla öğretmenlerin, 1. Okulöncesi eğitimde fen/bilim etkinliklerini sıralayabilme, 2. Bilimsel okuryazarlığı tanımlayabilme, TBSB’nin neler olduğunu sıralayabilme, üniversite eğitimlerinde TBSB ile ilgili ders alıp almama durumları, 3. Öğretmenlerin örnek olarak yazdıkları inceleme gezisi metinlerinde TBSB kullanabilme durumları ile inceleme gezilerinde öğrencilerinin hangi TBSB kullanmalarına fırsat yarattıkları, 4. İnceleme gezilerini oyunsu bir süreç içinde uygulayıp uygulamadıkları belirlenmiş olacaktır. Nitel araştırma yöntemi kullanılarak yapılan bu araştırmada çalışma grubunu İzmir İli Bergama, Aliağa, Çiğli ilçelerinde MEB’e bağlı okullarda görev yapan 50 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmada veriler, öğretmen bilgi formu ve kendi içinde alt şıkları bulunan dört açık uçlu sorudan elde edilmiştir. Çalışma sonunda öğretmenlerin oyun yolu ile inceleme gezilerinde TBSB’ni kullanmalarının düşük oranda olduğu görülmüştür.

Keywords: Okul Öncesi Eğitimde Geziler, Bilimsel Süreç Becerileri

Original Articles Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Eğitsel İnternet Kullanım Öz-Yeterlik İnançlarının İncelenmesi

Cenk Yoldaş, Ferhat Süleyman Argın

pp. 276 - 283

Abstract

Bu çalışma ile eğitim fakültesi öğrencilerinin eğitsel kullanım öz-yeterlik inançlarının incelenmesi hedeflenmiştir. Araştırmada betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2013-2014 eğitim öğretim yılında Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğrenciler arasından basit tesadüfî örnekleme yöntemi ile seçilen 260 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Şahin (2009) tarafından geliştirilen “Eğitsel İnternet Kullanım Öz-yeterliği İnançları Ölçeği” kullanılmıştır. Toplam 28 maddeden oluşan ölçeğin iç tutarlık Cronbach’s alfa değeri .96 hesaplanmıştır. Ölçeğin madde-toplam kolerasyonları 0.544 ile 0.806 arasında değişmektedir. Ayrıca ölçek toplam puanı için ayırt edicilik analizleri (p<.001) ve test-tekrar test kolerasyon katsayısı anlamlı bulunmuştur (r=.812, p<.001). Araştırma sonucunda öğrencilerin “Eğitsel İnternet Kullanım Öz-yeterliği İnançları Ölçeği”nden aldıkları puanların ortalamasına bakıldığında, öğrencilerin eğitsel internet kullanımı açısından kendilerini yeterli gördükleri belirlenmiştir. Öte yandan öğrencilerin eğitsel internet kullanım öz-yeterliği ölçeğinden aldıkları puanların cinsiyet, bölüm ve yaş değişkenine göre anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Araştırma sonunda bulgular üzerinden araştırmacılara ve uygulayıcılara yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Keywords: Öğrenci, Eğitsel İnternet, Öz-yeterlik

Original Articles Gazi Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin, Öğrenim Gördükleri Bölüme Yönelik Tutumlarının Karşılaştırılması

Yücel Gelişli,  Lyazzat Beisenbayeva

pp. 284 - 294

Abstract

Bu araştırmanın amacı, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi öğrencilerinin okudukları bölüme yönelik tutumlarını belirlemektir. Çalışma tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma evreni Gazi Eğitim Fakültesinin farklı öğretmenlik programında öğrenim gören öğrencilerden tesadüfî örnekleme yoluyla farklı sınıflardan seçilen 685 öğrenciden oluşmuştur. Araştırmacı tarafından geliştirilen Bölüme Yönelik Tutum ölçeği ile veriler toplanmıştır. Bölüme yönelik tutum ölçeği 18’ olumlu 6’sı olumsuz toplam 24 maddeden oluşmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre öğrencilerin okudukları bölüme yönelik tutumları farklı değişkenlere açısından incelendiğinde, okudukları bölümlere, mezun oldukları lise türlerine, cinsiyetlerine, öğrencilerin bölüme yönelik tutumlarında anlamlı farklılıklar bulunmuş, sosyo ekonomik düzeylerine, yaşadıkları yerleşim yerlerine öğrencilerin bölüme yönelik tutumlarında anlamlı farklılıklar bulunmamıştır.

Keywords: Tutum, Bölüme Yönelik Tutum, Tutum Ölçeği

Original Articles Çocuk Gelişimi Bölümü Üniversite Öğrencilerinin “Çocuk” Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Zihinsel İmgeler

Ezgi Akıncı Demirbaş

pp. 295 - 303

Abstract

Bu araştırmanın amacı, Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencilerinin “çocuk” kavramına ilişkin sahip oldukları zihinsel imgelerini metafor tekniği kullanarak tespit etmektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 öğretim yılında Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nde öğrenim gören 169 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yöntemi ile toplanmış, çalışma deseni “olgubilim” biçiminde düzenlenmiştir. Elde edilen verilerin analizi sonucunda öğrencilerin toplam 62 metafor geliştirdikleri görülmüştür. Geliştirilen bu metaforlar 10 farklı kategoride toplanmıştır. Çocuk gelişimi öğrencilerinin ”çocuk” kavramına ilişkin oluşturdukları metaforlar kavramsal kategorilere ayrıldığında en çok metafor bulunan kategorinin “şekillendirilebilen bir hammadde olarak çocuk” olduğu görülmüştür.

Keywords: Metafor, çocuk gelişimi, çocuk

Original Articles İşbirlikli Öğrenme Yöntem ve Tekniklerinin Eğitimde Kullanımına İlişkin Deneysel Çalışmalar ve Sonuçları

Fadime Koç Damgacı, Hakan Karataş

pp. 304 - 314

Abstract

İşbirlikli öğrenme yöntem ve teknikleri ile ilgili olarak Türkiye’de yapılmış çok sayıda deneysel araştırma mevcuttur. Bu araştırmaların çoğunda, geleneksel yöntem ve teknikler kullanılarak işlenen bir dersin, işbirlikli yöntem ve teknikler kullanarak işlenmesi sonucunda, öğrencilerin başarı düzeylerinde nasıl bir değişim meydana geldiği ölçülmüştür. Yürütülen bu çalışmalarda genel olarak hangi yöntemin daha etkili olduğu merak konusudur. Bu sebeple çalışmada, Türkiye’deki eğitim fakültelerinde, işbirlikli öğrenme yöntem ve teknikleriyle ilgili yapılan deneysel araştırmalar içerik analizi yöntemi ile incelenmiş, bu araştırmaların sonuçları istatistiksel olarak sunulmuştur. Araştırma kapsamında YÖK veritabanı içerisinde yer alan, son yirmi bir yıla ait 97 yüksek lisans ve 39 doktora tez araştırması olmak üzere toplamda 136 deneysel çalışma derlenmiştir. Araştırma sonucunda işbirlikli öğrenme yöntemi kapsamında en fazla kullanılan tekniğin Birlikte Öğrenme tekniği olduğu görülmüştür. Araştırmalarda en fazla uygulama yapılan ders Fen ve Teknoloji dersidir. Bu dersin uygulamasında ise en çok Birleştirme tekniği kullanılmıştır. Deneysel çalışmalar en çok 6. ve 7. sınıf düzeyinde gerçekleştirilmiştir.

Keywords: İşbirlikli Öğrenme, İşbirlikli Öğrenme Teknikleri, İçerik Analizi

Original Articles Öğrencilerin Akademik Öz-Yeterliliklerinin Yetenek, Ortam ve Eğitim Kalitesine Göre Karşılaştırılması

Seyithan Demirdağ

pp. 315 - 323

Abstract

Bu çalışmada, nicel bir araştırma yöntemi kullanılarak ortaokul öğrencilerinin akademik öz-yeterlilikleri yetenek, ortam ve eğitim kalitesine göre karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışmadaki katılımcılar tesadüfi olarak seçilmişlerdir. Çalışma 10’u 6. sınıftan, 10’u 7. sınıftan ve 10’u 8. sınıftan olmak üzere toplam 30 öğrenci ile yürütülmüştür. Çalışmadaki anket uygulamasında Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Kullanılan ölçeğin güvenirliliğini saptamak amacıyla 36 kişiye pilot test uygulanmıştır. Bu uygulama sonucunda ölçeğin bütününe ilişkin olarak hesaplanan Cronbach’s Alpha katsayısı 0, 80 olarak bulunmuştur. Çalışma sonunda elde edilen bulgular, ortaokul öğrencilerinin yetenekleri arasında ve eğitim ortamları arasında anlamlı istatistiksel farklılıklar olduğunu göstermiştir.

Keywords: Öz-yeterlilik, ortaokul öğrencileri, öğrenci yetenekleri, eğitimin kalitesi

Original Articles Nüfus Konusunun Öğretiminde Cbs Temelli Materyal Kullanımının Akademik Başarıya Etkisi

Mustafa Cin, Cennet Burcu Tabanlı

pp. 324 - 331

Abstract

Bu araştırma nüfus konusunun öğretiminde Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma 2013-2014 öğretim yılında, Giresun ilindeki bir ortaokulda öğrenim gören 25 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Sosyal Bilgiler Programında yer alan “Görsel materyaller ve verilerden yararlanarak Türkiye’deki nüfusun dağılışının neden ve sonuçlarını tartışır.” kazanımı, ArcGIS10.1 yazılımı kullanılarak sosyal bilgiler 7. sınıf öğrencilerine öğretilmiştir. Araştırma, ön mülakat - öğretimin uygulanması - son mülakat şeklinde tasarlanmıştır. Elde edilen nicel veriler eşleştirilmiş örneklem t-testi ile analiz edilmiştir. Nitel veriler de frekans ve yüzdeliklere dönüştürülmüş ve yorumlanmıştır. Öğretimden sonra öğrencilerin başarı düzeylerinin anlamlı bir düzeyde arttığı araştırmanın sonucunda ortaya çıkmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda öğretmenlere, öğrencilere ve program geliştiricilere tavsiyelerde bulunulmuştur.

Keywords: Coğrafi bilgi sistemleri, öğretim teknolojileri, sosyal bilgiler, nüfus

Original Articles Zihinsel Engellilere Yönelik Robot Destekli Öğrenme Ortamlarında Etkileşim Alternatiflerinin Belirlenmesi

Durmuş Özdemir, Selçuk Karaman, Cihat Özgenel, Ahmet Ragıp Özbolat

pp. 332 - 343

Abstract

Robotların eğitim alanında kullanımı her geçen gün hızla artmaktadır. Ülkemizde ve dünyada robot müsabakaları ve robot kampları gibi etkinlikler ile öğrencilere bilişsel ve sosyal açıdan kazanımlar sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Ancak alan yazın incelendiğinde özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilere yönelik robot destekli eğitim çalışmaları oldukça sınırlıdır. Bu çalışma ile hafif düzeyde zihinsel engelli öğrencilere yönelik robot destekli öğrenme ortamlarında kullanılabilecek etkileşim türlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli kullanılmıştır. Araştırmaya alan uzmanı, rehber öğretmen, özel eğitim öğretmeni, öğretim teknolojileri uzmanı, bilgisayar mühendisi, Rehberlik ve Araştırma Merkezi yöneticisinden oluşan toplam 16 kişi katılmıştır. Katılımcılarla yapılan yarı yapılandırılmış görüşme verileri analiz edilerek, robot destekli öğrenme ortamlarında bulunması gereken etkileşim türleri ve kullanılacak olan eğitici robotun özellikleri belirlenmiştir. Verilerin analizi içerik analizi yöntemi ile yapılmıştır. Araştırma sonucunda hafif düzeyde zihinsel engelli öğrencilere yönelik yapılacak robot destekli öğrenme ortamlarında, insansı robotun kullanılması, robotun ayrıca öğrencilerin etkileşime geçebilecekleri ekrana sahip olması, öğrencilerin robot ile temas sağlaması, bedensel hareketleri ve yüz ifadeleri ile insansı duyguların verilmesi yönünde görüşler ön plana çıkmıştır. Ayrıca robotun alıştırma uygulama içerikleri, seçme, dokunma gibi yöntemlerle etkileşime girebilecek şekilde etkinliklerin yanı sıra oyun içerikli uygulama tasarımı ile eğlenerek öğrenmeye imkan verecek şekilde tasarlanması gerektiği belirlenmiştir.

Keywords: Robot destekli eğitim, etkileşim alternatifleri, öğretim teknolojileri, zihinsel engelliler

Original Articles Öğretmen Adaylarının Epistemolojik İnançları ile Eleştirel Pedagoji İlkeleri Arasındaki İlişki

Ali Rıza Terzi, Hasan Hüseyin Şahan, Hande Çelik, Hasan Zöğ

pp. 344 - 356

Abstract

Bu çalışmanın temel amacı pedagojik formasyon eğitimi alan öğretmen adaylarının epistemolojik inançları ile eleştirel pedagoji ilkeleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Tarama modelinde tasarlanan araştırmanın çalışma grubunu 2013-2014 yaz döneminde Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesinde öğrenim gören 11 gruptaki 500 pedagojik formasyon programı öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Epistemolojik İnanç Ölçeği Eleştirel Pedagoji İlkeleri Ölçeği kullanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, pedagojik formasyon alan öğretmen adaylarının epistemolojik inançları ve eleştirel pedagoji ilkeleri arasında ilişki bulunmuştur. Öğretmen adayları “öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna ” dair gelişmiş/ olgunlaşmış inançlara sahiptirler. . Ayrıca öğretmen adayları arasında cinsiyet açısından anlamlı farklılık olduğunu ortaya çıkmıştır. Kız öğretmen adayları, erkek öğretmen adaylarına nazaran öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna daha çok inanmaktadırlar. Öğrenim görülen alanlar ile öğretmen adaylarının epistemolojik inançları arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Sosyal alanlardaki öğretmen adaylarının “öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna “ ve “tek bir doğrunun var olduğuna” yönelik inançları fen bölümlerinde eğitim alan öğretmen adaylarından daha fazla gelişmiştir.

Keywords: Epistemolojik inanç, eleştirel pedagoji, öğretmen adayları

Original Articles Kurum Kültürü Analizi: Milli Eğitim Bakanlığı Bağımsız Anaokuluna Yönelik Bir Araştırma

Fatma Ünal, İlhan Günbayı, Ceren Koca

pp. 357 - 368

Abstract

Bu çalışmanın amacı Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bağımsız bir anaokulunun kurum kültürünü analiz etmektir. Bu araştırma Antalya ili Kepez ilçesinde bulunan bağımsız anaokulunda görev yapan yöneticiler ve öğretmenleri kapsamaktadır. Araştırma kültür analizi (etnografya) deseninde nitel bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini okulda görevli 3 yönetici (1 Müdür, 2 Müdür yardımcısı), 16 öğretmen ve evrenden gönüllülük esasına dayalı seçilen 4 öğretmen ve 3 yönetici (1 Müdür, 2 Müdür yardımcısı) olmak üzere toplam 7 denek çalışma grubunu oluşturmaktadır. Bu yönüyle araştırma bütüncül tek durum deseninde nitel bir çalışmadır. Araştırmada veri toplamada kullanılan görüşme, metafor analizi, ve gözlem yöntemleri kullanılarak veriler toplanmış ve analiz edilmiştir. Analizden elde edilen veriler kodlanmış, bu kodlar arasındaki ilişkiler belirlenmiş, NVIVO 10.0 yazılım programından yararlanılarak temalar düzenlenmiş ve içerik analizi yapılmıştır. Araştırmanın bulguları okullarda yerleşmiş olan kültürün okulda görev yapan yöneticileri ve öğretmenleri ne kadar etkilediğini ortaya koyması bakımından önemlidir. Kurum kültürünün incelenmesi okulda görev yapan yönetici ve öğretmenlerin gereksinimlerinin değerlendirilmesinde yararlı olacağı, okul yönetimi alanındaki uygulamalara ve okulun etkiliğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Keywords: Bağımsız Anaokulu, Kurum Kültürü, Yöneticiler, Öğretmen, Kültür Analizi

Original Articles Öğretmen Adaylarınının Anlamsal Çağrışım İçin Kullandıkları Akronyumların Değerlendirilmesi

Mevlüt Gündüz

pp. 369 - 383

Abstract

Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının göreve başladıklarında ders anlatırken kullanacakları akronyumları tespit etmek ve bunu daha çok nasıl uygulayacaklarını ortaya çıkarmaktır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden fenomonolojik (olgu bilim) yaklaşım kullanılmıştır. Bu araştırma, 2014–2015 öğretim yılında, Isparta ilinde özel bir dershanede KPSS’ ye hazırlan öğretmen adaylarından toplam 210 kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada verilerin tamamı, araştırmacı tarafından geliştirilen ve açık uçlu sorulardan oluşan “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” ile elde edilmiştir. Veriler önce bilgisayar ortamında yazılı hale getirilmiş sonra da nitel araştırma tekniklerden içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Elde edilen bulgulara baktığımızda, öğretmen adayları en çok tarih ve coğrafya dersinde akronyum üretmişlerdir. Üretilen akronyumlarda daha çok ilk harfi kodlama şeklinde olmuştur. Yine öğretmen adayları en çok yerleri ve maddeleri öğretirken akronyum kullanmaya ihtiyaç duyacaklarını belirtmişlerdir.

Keywords: Anlamsal çağrışım, bellek destekleyici ipuçları, akronyum, hatırlama

Original Articles Üniversite Öğrencilerinin Depresyon, Anksiyete ve Stres Düzeylerinin Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Ahmet Üstün, Adem Bayar

pp. 384 - 390

Abstract

Depresyon, anksiyete ve stres konusu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birtakım araştırmacılar tarafından farklı örneklem grupları üzerinde çalışılmakta olan önemli konulardan biridir. Bununla birlikte ilgili literatür incelendiğinde Amasya ilinde gerçekleştirilmiş depresyon, anksiyete ve stresin yaygınlığına ilişkin çok sayıda araştırmaya rastlanılmamaktadır. Bundan dolayı bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin depresyon, anksiyete ve stres düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre incelenmesidir. Bu araştırma betimsel bir çalışma olup araştırmanın çalışma grubunu Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin farklı sınıflarında öğrenim görmekte olan 241’ini kız ve 93’ünü erkek öğrenciler olmak üzere toplam 334 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Depresyon, Anksiyete, Stres Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Toplanan veriler ise t-testi ve korelasyon ile analiz edilmiştir. Elde edilen verilerin analizi sonucunda araştırmacılar özgüven ve anne-baba tutumu faktörleri ile depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri arasında anlamlı ilişki bulurlarken cinsiyet faktörü ile depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri arasında herhangi bir ilişki olmadığını bulmuşlardır.

Keywords: Üniversite öğrencisi, depresyon, anksiyete, stres

Original Articles Öğrencilerin Sosyal Medyaya İlişkin Tutumlarını Belirlemeye Yönelik Bir Ölçek Geliştirme Çalışması

Mustafa Otrar, Ferhat Süleyman Argın

pp. 391 - 403

Abstract

Bu çalışmanın amacı, öğrencilerin sosyal medyaya ilişkin tutumlarını belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirmektir. Ölçeğin geliştirilme aşamasında 95 madde (item) oluşturulmuş ve uzman görüşüne sunulmuştur. Lawshe analizi ile yapılan kapsam geçerliği işlemlerinin ardından 20 madde ölçekten çıkarılmıştır. Oluşturulan 75 maddelik taslak ölçek 2012-2013 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Çekmeköy ilçesinde öğrenim gören 13-18 yaş aralığında 302 ortaokul ve lise öğrencisine uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğini saptamak amacıyla temel bileşenler analizi ile faktör analizi yapılmış ve varimax dik döndürme işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu analizler sonucunda 4 faktörlü (paylaşım ihtiyacı, sosyal yetkinlik, sosyal izolasyon ve öğretmenlerle ilişki) toplam varyansın %56.650’sini açıklayan 23 maddeden oluşan ölçek elde edilmiştir. Güvenirlik için varimax rotasyon sonucu saptanan dört alt boyut ve ölçeğin tümü için Cronbach α (0.85) katsayıları hesaplanmıştır. Öte yandan Pearson analizi ile hesaplanan madde-toplam ve madde-kalan korelasyonları anlamlı (p<.001), t testi kullanılarak yapılan (alt-üst %27) analizler sonucu maddelerin ve faktörlerin ayırt edici olduğu saptanmıştır. Ayrıca Pearson analizi ile faktörler arasındaki korelasyonların anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<.001). Devamlılık katsayısı için ölçek üç hafta arayla aynı gruba uygulanmış ve korelasyon katsayısı anlamlı bulunmuştur (r=.83, p<.001). Elde edilen sonuçlar ölçeğin geçerli ve güvenilir olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Keywords: Sosyal medya, öğrenci, tutum, tutum ölçeği

Original Articles Halk Eğitim Merkezlerinin Rekreatif Kullanımı

Rıfat Miser, Sibel Arslan

pp. 404 - 410

Abstract

Yetişkin eğitiminin mesleki, sosyal, kişisel gelişim ve rekreasyonel olmak üzere dört işlevi bulunmaktadır. Ancak yetişkin eğitimiyle ilgili söylemlerde genellikle mesleki becerinin gündeme gelmesi, yetişkin eğitiminin diğer alanlardaki katkılarının daha az öne çıkmasına, hatta dikkate alınmamasına neden olmaktadır. Yetişkin eğitiminde daha çok ekonomik boyutların ele alınması nedeniyle, sosyal açıdan kesinlikle potansiyel olarak faydalı sonuçlar ortaya çıkaracak fırsatlar kaçırılmaktadır. Türkiye’de Halk Eğitim Merkezleri yetişkin eğitimi kurumları içinde önemli bir işleve sahiptir. Her geçen yıl Halk Eğitim Merkezlerinin ve yararlananların sayısı artmaktadır. 2010-11 yılı itibariyle 969 Halk Eğitim Merkezinde açılan toplam 175 360 kursta, 3 416 006 kişi eğitim görmüştür. Bu kursların 77.983’ü rekreatif amaçlı olabilecek kurslardır ve rekreatif amaçlı kursları tercih eden katılımcı sayısı 1.410.187 kişidir. Katılımcı kitlenin büyüklüğü nedeniyle Halk Eğitim Merkezlerinin öneminin yanı sıra, geniş bir katılımcı kitlesine sahip olan rekreatif kurslar da yaşam kalitesini artırma, olumsuz yaşam olaylarına karşı (stres, depresyon vb) koruyucu etki sağlama, sosyal katılım ve eğitim yaşamında verimlilik artışı gibi katkıları nedeniyle yetişkin eğitimi için oldukça önemlidir. Bu araştırma yayımlanmış ilgili ulusal verilerin taranması ve yıllara göre karşılaştırması yoluyla, Halk Eğitim Merkezlerinin rekreatif amaçlı kurslarında ve katılımcı sayılarında bir artışın olup olmadığını saptamaya çalışmıştır. Sonuçta açılan tüm kurslar içinde rekreasyon kurslarının oranının yıllar içinde arttığı belirlenmiştir. Ancak bu artışa karşın Halk Eğitim Merkezleri çoğunlukla mesleki eğitime yönelik kurslar düzenlemektedir.

Keywords: Halk Eğitim Merkezi, Serbest Zaman, Rekreasyon, Yetişkin Eğitimi

Original Articles Okul Öncesi Öğretmenliğine İlişkin Genel Bir Bakış

İlkay Abazaoğlu, Osman Yıldırım, Yılmaz Yıldızhan

pp. 411 - 424

Abstract

Okul öncesi eğitim, çocuğun doğduğu günden, İlkokula başladığı güne kadar geçen yılları kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında önemli roller oynayan zihinsel ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, eğitim sürecini kapsar. Milli Eğitim Bakanlığının bu ve benzeri nedenlerden dolayı, son yıllarda üzerinde durduğu önemli konulardan bir tanesi de çocukluk dönemindeki bireylere daha iyi eğitime erişim olanaklarını sunmaktır. Okul öncesi eğitime yükseköğretimin birinci öğretimin kısmının son sınıfında 2.026, ikinci öğretim son sınıfında 541, açık öğretim son sınıfımda ise 3.515 öğrenci 2012 yılında öğrenimine devam etmektedir. 2011 yılında ise okul öncesi öğretim programlarında 5.345 öğrenci mezun olmuştur. KPSS sonrası okul öncesi öğretmenliğe atama bekleyen öğretmen adayı sayısı 11.513’tür. Okul öncesi öğretmenliği bölümlerinde bir öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 208’dir. Bu durum okul öncesi eğitiminin niteliği bakımından üzerinde durulmaya değer bir konudur. Nitelikli okul öncesi öğretmenlerinin yetiştirilmesi amacı ile Yükseköğretim Kurumu ve Millî Eğitim Bakanlığı ortak çalışmalar planlayarak üniversitelerle işbirliğini güçlendirerek çözüm önerileri aramalıdır Ayrıca çalışmada Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programına İlişkin Bir Görüş de yer.

Keywords: Okul öncesi, Okul öncesi öğretmenliği

Original Articles Okul Tükenmişliği ile Akademik Güdülenme Arasındaki İlişkinin Yapısal Eşitlik Modeli ile İncelenmesi

İsmail Seçer

pp. 425 - 433

Abstract

Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinde okul tükenmişliği ile akademik güdülenme arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubu Erzurum şehir merkezindeki liselerde öğrenim görmekte olan öğrenciler arasından uygun örnekleme yöntemi ile belirlenen 455 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplamak için Okul Tükenmişlik Ölçeği ve Akademik Güdülenme Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sürecinde elde edilen verilerin analizi için korelasyon analizi ve yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır. Araştırma sonucunda okul tükenmişliği ile akademik güdülenme arasında negatif yönlü ve anlamlı ilişki olduğu ve okul tükenmişliğinin akademik güdülenme örtük değişkeni üzerinden kendini aşma, bilgiyi kullanma ve keşif alt boyutları üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak anlamlı etkilere sahip olduğu ve okul tükenmişliğinin akademik güdülenmenin anlamlı bir yordayıcısı olduğu belirlenmiştir.

Keywords: Okul tükenmişliği, güdülenme, yapısal eşitlik modeli